DENİZ KESTANELERİ
10.06.2024 | Su Altı Canlıları | Yeşim AyarDeniz kestaneleri, Echinodermata şubesine bağlı dikenli deniz hayvanlarıdır. Bu hayvanlar dünyanın her tarafındaki denizlerde bulunurlar. Tüm iklimlerde ve her derinlikte yaşayan yaklaşık 950 deniz kestanesi türü vardır. Kırmızıdan mora, yeşilden siyaha kadar birçok renkte bulunabilirler. Normalde çapları 2-10 cm arasında olsa da; son yıllarda Türkiye’de sayıları çoğalan ve istilacı bir tür olan dev deniz kestanelerinin (Diadema setosum) çapı 35 cm’yi bulabilir. Şimdiye kadar bulunan en yaşlı deniz kestanesinin 200 yaşında olduğu tahmin edilse de, ortalama ömürleri 30 yıl civarındadır.
İlk bakışta denizkestaneleri hareket edemeyen bir canlı gibi görünse de, bir sürü küçük ayakları sayesinde hareket edebilirler. Deniz kestanelerinin kemikleri yoktur, onun yerine etrafını kaplayan kalsiyum karbonat plakasına sahiptir. Bu plaka yapısının üstünde dikenler bulunur. Çoğu denizkestanesi türünde hafif bir dokunuş dikenlerde gözle görülebilir bir harekete sebep olur, dikenler dokunuşun olduğu yöne doğru yönelirler. Bu dikenler canlıyı yırtıcılardan korur.
Ekolojik dengeyi korumakta önemli bir roller vardır. Çoğunlukla alg yiyerek beslenirler, bu sayede alglerin çok fazla çoğalarak ortamın ötrofik olmasını önlerler. Bunun dışında diyetleri arasında süngerler ve midyeler de bulunur. Buna karşılık, deniz kestanesiyle beslenen bir sürü tür bulunur. Balıklar, ıstakozlar, yengeçler ve su samurları deniz kestanesiyle beslenir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde insanlar tarafından da tüketilirler.
Deniz kestanesinin dikenleri insane battığı zaman insan derisini delip küçük yaralara sebep olabilecek kadar keskindir. Dikenler kırılgan olduğu için çıkarılması çok zordur. Çoğu tür zehirli olmasa da bazı türlerinde zehir bulunur; zehir ölümcül olmasa bile zehre alerjisi olan insanlarda solunum güçlüğüne sebep olabilir. Deniz kestanesinin iğnesinin batması durumunda ilk olarak temiz bir cımbızla tüm dikenler çıkartılmaya çalışılmalıdır. Sonrasında acısını hafifletmek için diken batan bölge bir süre sıcak suda bekletilebilir. Eğer tüm dikenler çıkarılamamışsa; iğne batan bölge zeytin yağı ile dairesel hareketlerle ovulmalıdır, bu sayede dikenler 2-3 gün içerisinde yüzeye çıkacaktır. Temiz bir cımbızla kalan iğneleri toplayabilirsiniz. Tüm iğneler çıkarıldıktan sonra bölge kolonya veya alkolle dezenfekte edilir.