Ateş Mercanları Hakkında Bilmeniz Gerekenler.

Ateş mercanları bu isimle anılır çünkü sokarlar. Bir şey mercana dokunduğunda, kıvrımlı bir iplik dışarı fırlar, deriyi delerek zehir enjekte eder. Bu güçlü, sokan tüylere cnidae denir.

Mercan, esas olarak papağan balığı gibi balıklara karşı kendini savunur , aksi takdirde bu balıklar onu kemirir. Ancak, sokma, derilerini onlara sürterek yanma ve kaşıntıya neden olan dalgıçları ve şnorkelli yüzücüleri yaralayacak kadar güçlüdür.  (Yaralanırsanız deniz suyuyla yıkayın ve etkilenen bölgeye sirke veya metillenmiş alkol uygulayın. Şiddetli bir durumda antihistaminikler yardımcı olabilir, ancak tıbbi yardım alın .)

Ateş mercanı kolonileri mercan resiflerinin oluşumunda son derece önemlidir. Ancak, bunlar gerçek mercanlar değildir. Aslında, hidroidlerdir. Hidroid kelimesi su hayvanları anlamına gelir. Diğer hidroidler genellikle kayalardan büyüyen eğrelti otlarına benzer. Ateş mercanı farklıdır: sert bir mercana benzer.

Bunları nasıl tespit edebiliriz?
Ateş mercanları sarımsı ila kahverengi renktedir ve genellikle beyaz uçlara sahiptir. Birkaç türü ve farklı büyüme biçimleri vardır. Bazıları tabaklara benzer, bazıları kabukludur ancak belki de en bilineni dallanmış formdur. Bunları mercan yüzeyindeki küçük gözeneklerden tanıyabilirsiniz.

Dalgıçlar, dünyanın dört bir yanındaki tropikal resiflerde, korunaklı ve açık alanlarda, 40 metreye kadar sığ ve derin sularda ateş mercanlarıyla karşılaşırlar.  Millepora  cinsinde yaklaşık 14 tür vardır.

Ateş mercanları, sert sulara ve akıntılara dayanıklı oldukları için genellikle resif kenarlarında bulunurlar.

Milleporalar hakim akıntılara dik olarak yönlendirilme eğilimindedir. Bu, su akışına maruz kalmalarını en üst düzeye çıkarır ve akıntılar tarafından taşınan daha fazla yiyecek parçacığını yakalamalarına olanak tanır. Besin açısından zengin sulara maruz kalan yüzey alanını artırır. Parçalar bir fırtına sırasında kırılırsa yeniden canlanabilirler. Genellikle kısa süreli beyazlama olaylarından sonra ilk iyileşenler onlardır.